NEDEN BURADAYIM?

Sağlıklı bir cilde ve parlak saçlara kavuşmanın yollarını öğrenmek, güzellik sırlarımızı paylaşmak, denediğimiz ürünleri ve parfümleri tanıtmak, pratik bakım tarifleri vermek, uygun fiyatlı kozmetik ürünlerine nasıl ulaşabileceğimizi öğrenmek, indirimleri birlikte takip etmek, alış veriş yapalım -olmadı vitrinlere bakalım- diye delirmek, dengeli beslenme önerileri için ben buradayım. Ya siz?..



Bu Blogda Ara

1 Şubat 2012 Çarşamba

Uzmanımız Dr. Frik

1.Bize kendinizi tanıtır mısınız?
İzmirli bir ailenin tek çocuğum. Liseyi İzmir'de bitirdikten sonra İstanbul'da tıp fakültesine girdim. Fakültenin en parlak öğrencisi olmasam da, vakitlice bitirmeyi başardım. Daha sonra eğitimime ortopedi ihtisasında devam etmeyi seçtim. Uzmanlık seçimi bir öğrencinin eğilimleri ve eğitimi boyunca yaşadığı deneyimlere dayanır genellikle. Benim için biraz da tıp hakkındaki kişisel kanaatlerimin etkisi oldu sanırım.
2. Neden Türkiye dışında çalışmayı tercih ettiniz?
Bunun birkaç sebebi var. Öncelikle Türkiye bir sınavlar ülkesi ve sizin arzularının dışında sizi limitleyen pekçok etken mevcut. Oysa ki dünya açık fikirlilere pekçok olanaklar sunuyor. Eğer değişiklikten ya da başkalarından farklı düşünmekten; hareket etmekten çekinmiyorsanız bu olanaklardan faydalanmamak için hiçbir engel yok. Tabi ki çemberi kırarken başka olayların da etkisi oluyor. Aklımda farklı bir şeyler yapma düşünceleri varken özel hayatımda bazı değişikliklerin de motivasyonu oldu.
3. Yabancı bir ülkede olmanın zorlukları var mı?
Öncelikle lisan, hasta hekim ilişkisinde kilit rol oynayan bir konumda. Bunun üstüne bir de her ülkenin yerel kültürü ve o kültüre tamamen farklı biri olmanın verdiği ciddi sorunlar oluyor. İnsana dayalı bir mesleğe sahipseniz bu çok daha dramatik etkiler gösterebiliyor.
4. Sağlık sektöründe çalışmanın zorluklarına ek olarak yabancı bir ülkede doktor olmanın zorlukları var mı?
Sağlık her ülkedeki her insan için hassas bir konudur. Hastalık anı hasta durumu kişinin en zayıf olduğu hallerden biridir. Kişi hekimine tam bir güven duygusu hissetmek ister. Kendi ülkenizde iletişim zorluğu yaşadığınız bir doktora güvenemezsiniz. Bunun dışında her ne kadar dünyada tıbbi dil benzer olsa da yerel terimler ve uygulamalar vardır. Hasta hekim dışında hekimler arasında iletişim zorluğundan da muzdarip oluyorsunuz.
5. Alanınızdan bahseder misiniz?
Ortopedi ve travmatoloji dalı, daha çok mekanik ağırlıklı, doğru teşhis ile hasta memnuniyetini yüksek oranda sağlayabileceğiniz bir branş. Hekim olarak da tedavinizin meyvelerini çok çabuk toparlayabildiğiniz size keyif veren bir alan. Tabi bunun aksi de söz konusu. Yardımcı olamadığınız ya da tatmin sağlayamadığınız bir hasta grubuna karşı izahta zorlanıyorsunuz.
6. Kozmetik ürünleriyle aranız nasıl?
Kişisel hijyen ürünleri dışında herhangi bir kozmetik tüketimim yok.
7. Modayı takip eder misiniz?
Hekim üniforması bellidir. Yoğun tempoda takip edebildiğimiz tek moda yeni medikal ürünler oluyor genellikle.
8. Bundan sonra sizi yazılarınızla aramızda görecek miyiz?
Tabi ki, vakit buldukça merak ettiğiniz konularda yazmaktan mutluluk duyarım.
9. Yurda kesin dönüş tarihi belli mi?
Henüz kesin tarih belli olmadı ama 2012'nin ikinci yarısı diyebiliriz.
10. Döndüğünüzde hangi şehirde yaşamayı düşünüyorsunuz?
Biliyorsunuz öncelikli sorumluluğumuz bakanlığın uygun gördüğü bir hastanede çalışmak olacağı için, şimdilik bir plan yapamıyorum. Hep beraber göreceğiz.

En kısa zamanda yazılarınızda bizi bilgilendireceğiniz için mutluyuz. İlk yazınız için heyecanlı bekleyişimiz başladı. Bize zaman ayırdığınız ve ayıracağınız için teşekkür ederiz. Aramıza hoş geldiniz Sayın Dr. Selçuk Frik.

28 Ocak 2012 Cumartesi

Uzman Görüşü

Bundan sonra kendi bilgilerime ve deneyimlerime göre yazdığım ya da internette rastgele bulup beğendiğim ve sizlerle paylaştığım yazıların haricinde bir de uzman kişilerin yazmış olduğu bilimsel yazılara yer vermek istiyorum. Bu alanda ilk ricada bulunacağım kişi Operatör Doktor Selçuk Frik. Cevabı ne olacak bilmiyorum ama en az on senelik arkadaşım olduğuna göre beni kırmaz diye düşünüyorum. Zaman buldukça yazılarını bizlerle severek paylaşacağına inanıyorum.

26 Ocak 2012 Perşembe

Hayal Kırıklığı

Büyük umutlarla hazırladığım ve uyguladığım "Muz Maskesi" beni hüsrana uğrattı. İyi ki tarifi tam olarak denememişim. Yarım muz, 2 yemek kaşığı süt ve 1 yemek kaşığı zeytin yağını karıştırdım. Normal tarifte yumurta sarısı da vardı. Maskeyi saçımdan arıtmak için saatlerce yıkamak zorunda kaldım. İçinde yumurta da olsaydı kış ayında soğuk suyla yıkanamayacağıma göre sıcak suyla yumurta sarısı saçlarımda pişerdi diye düşünüyorum.

Bundan sonra yüzüme ve ellerime belki ama saçıma asla yiyeceklerden yapılmış maskeler uygulamayacağım. Olumlu etkisi olmadığı gibi saatlerce uğraştırıyor ve saçların daha çok yıpranmasına neden oluyor.

Sonuç olarak uğraştığımla kaldım. Babamın dediği gibi "Yiyecekler yenmek içindir."

Kardeşin Beklenişi

Eskiden en kısa tatilimde bile valizimi doldurur, o kadar eşyayı boş yere taşırdım. Çoğunlukla evden çıkmayı seven bir insan değilim. Üzerimdekiler hariç hava durumuna göre bir farklı kıyafet daha alsam 10 günlük tatilde bile bana fazla gelirdi. Artık akıllandım ve öyle yapıyorum. Hatta durumu abarttım, neredeyse kendimden başka bir şey almıyorum. Bu sebeple kardeşimin Ankara’dan gelişini dört gözle bekliyorum. Hem beden hem zevk hem de saç ve cilt özellikleri bakımından aynı olduğumuz için onun getirdiği her şeye bir kez elimi sürüyorum. Beğendiklerimi hemen valiz transferiyle kendime ayırıyorum.

Bu seneye kadar aynı evde yaşadığımız için her şey daha kolay oluyordu. Valizlerimizi ortak hazırlıyor, ne götürüp ne götürmeyeceğimize birlikte karar veriyorduk. İki kişi olunca valiz taşıma sorunu da çözülmüş oluyordu. Fakat artık kendisi Ankara’da yaşıyor. Tatillerimiz de eskisi gibi aynı zamana denk gelmediğinden çok az görüşebiliyoruz. Bunun en kötü yanı “Bugün ne giysem?” diye düşünürken alternatif olarak bakabileceğim bir dolabın daha olmayışı. Benim sandığım ve sıklıkla giydiğim birçok eşya artık Ankara’da!..

Önceden aldığım haberlere göre bana almış olduğu hediyeler var: Ne olduğunu hayal edemediğim ama anlatıla anlatıla bitirilemeyen bir çanta, “Sana yılbaşı hediyesi elbise aldım.” diye bir kez sözü edilmiş bir elbise, zorla aldırdığım bir kozmetik seti, yanlış hatırlamıyorsam bir de öğretmenler günü hediyem var. Yani anlayacağınız çok büyük beklenti içindeyim ve kardeşimin yolunu gözlüyorum. Ne kadar sevgi dolu bir ablayım, değil mi? 

25 Ocak 2012 Çarşamba

Tatil Başladı

Dönem sonu tatilim başladı. İlk üç gününü İstanbul'da temizlik yaparak geçirdim. Altı ay önce taşındığım evime hala yerleşememiş olmanın verdiği utançla tatilimin ilk günlerinde büyük gayretle evi yaşanabilir hala getirdim. İşler bitti mi? Hayır!.. Sadece eve biri gelirse içeriye davet edilebilir hale geldi. Bundan sonraki bir aylık zaman diliminde kısmetse her şeyi bitirebileceğimi düşünüyorum.

Şimdi kendimi bakıma aldım. Anne evinde özenle hazırlanmış sağlıklı yemekler, taze sıkılmış meyve suları, tatlılarla bütün gün yemek yiyip, dergi okuyup, yatıyorum. 

İyi beslenmenin ardından sırada el, yüz ve saç bakımım var. Öz bakımınla en çok tatillerde ilgilenebiliyorum.

Çocukluğumdan beri doğal malzemelerle hazırlanan cilt bakım ürünlerine ilgi duymuşumdur. Zaten sizlerle de sık sık doğal ürünlerle ilgili bakım önerilerini paylaşıyorum. Bugün saç ve yüz maskesi deneyeceğim. Fakat bunu yapmak için babamın evden gitmesini beklemem lazım. Çünkü gıdaları yüzüme ve saçıma sürmeme çok kızıyor. 

Saçlarım için; 

-Yarım muz
-1 yemek kaşığı zeytinyağı
-1 yemek kaşığı süt

karışımını kullanacağım. 

Muzu çatalla güzelce ezdikten sonra zeytinyağı ve sütü ekleyeceğim. Saça kolayca sürülebilir bir kıvama geldiğinde tüm saçıma yedirip yarım saat bekleyeceğim. Sonucu sizlerle daha sonra paylaşacağım.

Yüzüm için;

1 yemek kaşığı süt (Tercihen varsa sütün kaymağı)
1 tatlı kaşığı bal
1 tatlı kaşığı nişasta

Tüm malzemeleri karıştırıp yüzümüze sürüyoruz. 15 dakika bekliyoruz. Karışım yüzümüzde kurumaya başlayınca varsa yüz fırçasıyla yıkayarak temizliyoruz.

Tüm bu öneriler kuru ciltler ve kuru saçlı olanlar için. Yağlı ciltlere tavsiye edilmez.

Kuru ve Yıpranmış Saç

Muz Maskesi 

1 adet ezilmiş muzu, 1 adet yumurta, 3 yemek kaşığı bal, 3 yemek kaşığı süt ve 5 yemek kaşığı zeytinyağıyla karıştırın. İyice karıştığından emin olduktan sonra tüm saçınıza sürün. 30 dakika saçınızda beklettikten sonra saçınızı iyice yıkayın.

Yoğurt Maskesi

Yumurtanın beyazını alın ve köpürene kadar karıştırın. Daha sonra içine 6 yemek kaşığı yoğurt koyun. Bu karışımı masaj yaparak saçınıza sürün ve 30 dakika boyunca saçınızda bekletin. Sonra saçınızı yıkayın.

Zeytinyağı Maskesi

5 yemek kaşığı zeytinyağını 2 yumurtayla karıştırın. Saçınıza masaj yardımıyla sürdükten sonra tüm saçlarınızı içine alacak şekilde bir bone ya da streç kağıtla kapatın. 30 dakika boyunca karışımı saçınızda bekletin ve sonra saçınızı yıkayın.

Ballı Zeytinyağı Maskesi

3 yemek kaşığı zeytinyağını, 2 yemek kaşığı balla karıştırın. Saçınıza sürdükten saçınızı bir plastik streçle sarın. 30 dakika maskeyi saçınızda bekletin ve sonrasında iyice yıkayın. 

Sütlü Bal Maskesi

1 yemek kaşığı balı fincan sütle karıştırın. Saçınıza sürdükten sonra 15 dakika bekleyin ve sonrasında saçınızı iyice yıkayın.

Zaten Hiç Sevmemiştim!..

http://www.neverlikeditanyway.com

Yukarıda linkini verdiğim sitede ya hiç kullanılmamış ya da çok az kullanılmış iyi durumdaki ürünler satılıyor. Peki nedir bu sitenin özelliği? Sevgilisinden ayrılanlar ya da eşinden boşananlar o kişiden almış oldukları hediyeleri satıyor. Giymeye nasip olunmamış gelinlikler, ünlü tasarımcıların markaları, mücevherler sitede en çok bulunan ürünler. 

İsterseniz siteden sadece alım değil, üye olarak sitede satış da yapabiliyorsunuz. Sevgilinizden ayrıldıysanız ve size aldığı hediyeleri zaten hiç sevmediyseniz sitede bu ürünleri satabilirsiniz.

e-Alış Veriş

Alış veriş için interneti tercih edenlerden misiniz? Ben öyleyim... 

Günden güne giderek artan özel alış veriş kulüpleri cazip indirim ve fırsatlarıyla dikkatleri çekiyor. Birçok ürüne piyasa fiyatından daha uyguna sahip olabiliyoruz. 

Sadece giysi ve ayakkabı değil; parfümler, kozmetik ürünleri, ev aksesuarları, tablolar, mobilyalar kolaylıkla seçebileceğimiz şekilde fotoğraflanıyor, özellikleri yazılıyor. Yeni markalar tanımak için de ideal oluyor. 

Yalnız her zaman en iyi fiyatla sattıklarına inanmıyorum. Alış veriş yaparken markanın kalitesi ile fiyat performansını iyi analiz etmek gerekli. Piyasa fiyatlarından haberdar olmak da yanlış seçim yapmayı önleyebilir. Çünkü piyasa fiyatını bildiğim ürünlerin pahalı gösterilip bu fiyat üzerinden indirime girdiğine şahit olmuştum. Sonuçta ortaya çıkan fiyat çok cazip olmuyor. 

Benim gibi gezip dolaşmayı, değişik ürünlere bakmayı sevenlerdenseniz sokak sokak dolaşmak yerine evinizin rahatlığında birçok ürünü inceleyebiliyorsunuz. Kargo firmalarıyla anlaşmaları olduğu için oldukça uygun fiyatlara ürünler evinize kadar gönderiliyor.

Güvenliğe gelince... Bilgisayarınızda virüs, casus programlar ya da bilgilerinizin güvenliğini tehdit edecek açıklar yoksa bu siteler kesinlikle güvenilir. Sitelerden kaynaklı bir problem yaşamayacağınızı sağladıkları üst düzey güvenlik önlemleriyle garanti ediyorlar.

Şimdiye kadar neler aldım: Halı, bol bol ayakkabı, çanta, parfüm, krem, nevresim takımı, mont, elektronik cihazlar...

Aldığım ürünlerin çoğunda sorun yaşamadım. Sadece kalıbı küçük olduğundan bir ayakkabı ayağıma olmamıştı. Bunu hemen bildirdim ve ürünü geri göndermemi söylediler. Paramı da anında iade ettiler. Zaten koşulsuz memnuniyet garantisi veriyorlar. Bunun için alış veriş yapacağınız sitenin kullanım ve iade koşullarını okumanızda fayda var. 

Benim bildiğim alış veriş kulüplerini aşağıya sıraladım. Neredeyse hemen hepsine üyeyim. Günlük indirim haberlerini mail adresinize gönderiyorlar. Kolaylıkla istediğiniz markaların takibini yapabiliyorsunuz. En çok alış veriş yaptığım ve günlük olarak bakmayı ihmal etmediğim siteler; Markafoni, Trendyol ve Limango. 


markafoni kampanyaları
trendyol kampanyaları
daybuyday kampanyaları
1v1y kampanyaları
unnado kampanyaları
dekoreko kampanyaları
vipdukkan kampanyaları
shopon365 kampanyaları
evim kampanyaları
akmagaza kampanyaları
modadurumu kampanyaları
minimoy kampanyaları
morhipo kampanyaları
limango kampanyaları

22 Ocak 2012 Pazar

Hangi Soruna Hangi Bitki Sabunu Kullanmalı?


SİVİLCE: Ardıç, Bergamut, Limon, Papatya, Portakal



AKNE: Ardıç, Bergamut, Kayısı, Kekik, Kil, Lavanta, Papatya, Portakal



MANTAR: Ardıç, Kekik, Papatya



EGZAMA: Ardıç, Bergamut, Gül, Papatya



ANTİ-SELÜLİT: Adaçayı, Buğday, Portakal, Üzüm, Yasemin, Yosun, Zeytin



KAŞINTI: Ardıç, Papatya



YARA: Buğday, Gül, Itır, Kekik, Portakal, Tarçın



YANIK: Buğday, Portakal



APSE: Kekik, Papatya



ROMATİZMA: Ardıç, Yasemin, Zambak, Zeytin



SİYAH NOKTA: Itır, Kil



HAŞERE ISIRMASI: Limon, Portakal, Tarçın



KIZARIKLIKLAR: Bal, Defne, Zeytin



UYUZ: Menekşe



NASIR: Menengiç



DOĞUM LEKELERİ: Buğday, Gül, Menengiç, Zeytin



HAMİLELİK ÇATLAKLARI: Menengiç



GÜNEŞ LEKELERİ: Buğday, Zeytin



ALERJİK CİLTLER: Aloevera, Gül, Patçuli



CİLT ÇATLAMASI: Menengiç



YORGUN CİLTLER: Bal, Gül



HASSAS CİLTLER: Bal, Defne, Zeytin



YAĞLI CİLTLER: Adaçayı, Defne, Portakal



KURU CİLTLER: Aloevera, Bal, İğde, Papatya, Zeytin



KIRIŞIKLIK: Bal, Buğday, Üzüm, Yasemin



CİLT SARKMASI: Bal, Buğday, Patçuli, Üzüm, Yasemin



TOPUK ÇATLAKLARI: Tarçın



ESNEKLİK: Yasemin



BESLEYİCİ: Bal, Gül, İğde, Kayısı, Menengiç, Üzüm, Yasemin



BERRAKLIK: Bergamut, Yosun



PARLAKLIK: Bal, Buğday, Defne, İğde, Portakal, Tarçın, Yosun



CANLILIK: Adaçayı, Gül, Itır, Kayısı, Kil, Limon, Patçuli, Portakal, Tarçın



SIKILAŞTIRICI: Adaçayı, Bal, Bergamut, Patçuli, Kil, Limon, Portakal



NEMLENDİRİCİ: Aloevera, Bal, Gül, Kayısı, Menengiç, Portakal, Tarçın



YENİLEYİCİ: Buğday



PEELİNG ETKİLİ: Bal, Gül, Kil



SAÇ DÖKÜLMESİ: Ardıç, Defne, Zeytin



KEPEK: Ardıç, Defne, Lavanta



BOYALI SAÇLAR: Bal, Gül



ZAYIF SAÇLAR: Defne



İNCE SAÇLAR: Adıç, Defne, Zeytin



YAĞLI SAÇLAR: Portakal



KURU SAÇLAR: Zeytin, Defne, Bal, Gül



YIPRANMIŞ SAÇLAR: Buğday

Bakımlı Olmanın Pratik Yolları

Parfümün ömrünü uzatmak istiyorsanız...

Aldığımız parfümleri açtıktan sonra iyi koşullarda saklarsak, kokuları 6 ay ile bir yıl arasında dayanır. Gün ışığı ve hava ile temas, parfümleri bozan faktörlerin başında gelir. Bu nedenlerden dolayı, parfüm şişesinin kapağı, kullandıktan sonra sıkı bir şekilde kapatılmalı ve parfümün gün ışığından korunması için kutusunda saklanmalıdır. Parfümlerin buzdolabında saklanması parfümünün dengesini bozar ve kokusunda değişmelere neden olur. Parfümlerin buzdolabında saklanmamaları gereklidir.

Kokunun kalıcılığı ortalama 3 saattir.

Bir parfümün cilde sıkılmasından sonra kokunun kalıcılığı ortalama 3 saat kadardır.  Yıkandıktan sonra, cilde nemlendirici yağlar sürülmüş ve daha sonra parfüm tatbik edilmişse süre uzar. Deniz seviyesinden yükseklere çıktıkça parfümün etkisini kaybetmesi hızlanır. Daha sıcak havalarda ve nemin yüksek olduğu durumlarda kalıcılık artar. Parfümün saça ve saç diplerine uygulanması yanlıştır. Saçın ve saç diplerinin yağlı ortamı, parfümün yapısını değiştirebilir ve kokuyu bozabilir. Ayrıca parfümünüzdeki alkol, saçlı derinizin kurumasına neden olabilir. Parfümünüzün kalıcılığını ve etkinliğini artırmak istiyorsanız, parfümünüzü nabız hissettiğiniz deri noktalarına, boyun, kulak arkası, bilekler, dirsek içi bölgelerine uygulamalısınız.

Pırıl pırıl saçlar...

Kuru saçları nemlendirmek ve canlandırmak için olgun bir muzu iyice ezin. Bir çay kaşığı badem yağıyla karıştırıp saçınıza friksiyon yaparak uygulayın. 20 dakika beklettikten sonra durulayın. Sonuca inanamayacaksınız.

Daha dolgun dudaklar...

Dudaklara dudak renginin bir ton koyusu ile çerçeve yapılıp içi yalnızca parlatıcı şeffaf bir ruj ile boyanarak kullanabilirsiniz veya yüzünüze fondöten sürerken biraz da dudaklara sürerek renk farkını azaltır, makyaja hazırlarsınız. Kullanacağınız rujun bir ton koyusu ile çerçeve yapıp içini ruj ile doldurarak daha kalıcı bir makyaj elde edersiniz. 



Dudaklar ince ise; fondötenlenen dudakların bitimine kemik rengi bir kalemle ince bir çerçeve çizilir ve parmak uçlarıyla iyice dağıtarak hattın keskinliği azaltılır. Daha sonra dudak kalemi ile çerçeve çizilir ve içi uygun renk ruj ile boyanır.


Açık renk rujlar dudağı daha dolgun gösterir.



Kalın dudaklar, koyu renkli rujla daha ince gösterilebilir.


Etkileyici gözler...

Süngerli far fırçanıza biraz toz far alın. Fazlasını hafifçe üfleyerek atın ve gözkapaklarınıza nazikçe uygulayın. (Farın rengi çok parlak, çok belirgin olmamalı ve yüzünüzün bütününde çok aykırı durmamalı.) Daha sonra farınızın birkaç ton daha koyusu ile gözün şakağa yakın ucundan başlayarak bir bölge yapın. Bunun için, fırçanızı göz ve kaş arasındaki çukur olan bölgede hafifçe sürtün. Ucu inceltilmiş yumuşak bir göz kalemi ile gözkapağının üstüne, kirpiklerin hemen dibine ince bir hat çekin. Gözün ucunda bu hattı hafifçe dışarı, şakağa doğru uzatın. Alt kirpik diplerine de ince bir hat çekin ve pamuklu çubukla hafifçe dağıtın. Daha sonra kirpiklerinizi bol bol rimelleyin. 

Sağlıklı bir yüz...

Yüzünüze sağlıklı, ışıklı bir görünüm vermek için allık kullanmalıyız. Büyük, yumuşak bir allık fırçasına biraz ton allık alıp fazlasını üfleyerek atın. Fırçayı yüzünüze bastırmadan, son derece hafif değdirerek şakaklara doğru sürünüz. Amaç yüzünüzde kızılımsı lekeler yaratmak değildir. Allığın çok ama çok az kullanılması, iyice dağıtılması ve hafifçe renklendirmesi çok önemlidir. Dudaklarınıza renksiz veya renkli bir ruj sürerek makyajınızı tamamlamalısınız. Bunun için de önce bir dudak kalemi ile hem dudak kusurlarını düzeltmek, hem de dudağın çevresini belirterek rujun daha düzgün sürülmesini sağlamalısınız.



İdeal Bacak Boyu

Polonya'daki Wroclaw Üniversitesi tarafından yapılan araştırmaya göre bir kadının boyunun yarısı alınıyor. Bacakların boyu, kadının boyunun yarısından 10 cm uzunsa o bacaklar ideal boyda kabul ediliyor.

Yüz Güzelliğinde İdeal Ölçüler


İşte ideal ölçüler!
Saç dibinden, çeneye kadar 18 cm.
Bir kulaktan bir kulağa 16 cm.
Alından, iki göz ortasına kalan kısım 6 cm.
İki göz ortasından dudağa kadar 6 cm.
Dudaktan çeneye kadar 6 cm.
Bir göz 3 cm.
İki göz arası uzaklık 3 cm.
Dolayısıyla göz bölümünün uzunluğu ise 9 cm olmalı.

Püf Noktaları 7

Balık Kokusu
Balık kızarttıktan sonra mutfağa sinen kokuyu gidermek için bir kapta; 1 çay bardağı su ve 2 çorba kaşığı sirkeyi kaynatınız.

Limon Kabukları  
Suyunu sıktığınız limon kabuklarını atmayınız. Çelik eşyaların, bıçakların parlatılmasında kullanabilirsiniz.

Domates Kabukları 
Domatesin kabuğunu kolay soymak için, kaynar suya daldırıp, bıçağın tersini domatesin yüzünde ağır ağır gezdirin.

Soğan Soyarken 
Soğan soyarken gözlerinizin yaşarmaması için soğanı içi su dolu bir tasın içinde soyun.

Mayonez Hazırlama 
Mayonez hazırlarken eğer sos kesilirse, bir yumurta sarısını 2-3 damla sirke ile çırpın ve yeterli miktarda zeytinyağı ile koyulaştırın. Bu karışımı kesilen sosa çırparak yedirin.

Kuru Bakliyat 
Kuru bakliyatları bir gece önceden ılık suya koyun ve haşlarken içine biraz karbonat ilave edin.

Soslar 
Tuz bazen sütü keser. Bu nedenle, beşamele ve diğer sütlü soslara, kıvamı bulduktan sonra tuz koyunuz.

Kahve Nemli İse  
Türk kahvesinin nem aldığını fark ederseniz, kahve dolu kavanozun içine 1-2 tane kesme şeker koyun.

Tuzluk Tıkanıyorsa 
Tuzluklarınıza biraz pirinç koyunuz.

Kolay Soğutma 
Buzdolabınız bozuldu ya da artık boş yer yok. Temiz bir kovayı musluk suyu ile doldurun. İçine bir çorba kaşığı sofra tuzu atın. Şişeleri daldırın. Yeterince soğuyacaklardır.

Yemeğinizin Tuzunu Fazla Kaçırınca 
Tencereye birkaç parça çiğ patates atın. Fazla tuzu çekecektir.

Soğan Soyarken 
Gözleriniz mi yaşarıyor? Soğanı, içi su dolu bir tasın içinde soyun. Sıkıntıdan kurtulursunuz.

Patates Pişirmenin Püf Noktası 
Pişirme suyuna bir kaşık sirke koyun. Hem rengi sapsarı kalır, hem daha lezzetli olur.

Ceviz Lekesi Elden Nasıl Çıkar? 
Eller önce 1-2 dakika kadar sirkeye batırılmış bir pamukla ovulur. Sonra da soğuk suyla ovulur. Ardından soğuk suyla yıkanır. Ceviz lekesi tamamen çıkar.

Bakır Kapların Parlatılması 
Bir bezi sirke ile hafifçe ıslatıp, bakırı ovun. Kaplarınız pırıl pırıl olur.

Sıktığınız Limonları Atmayın 
Değersiz olarak gördüğünüz limon kabuklarını güneşli bir yere koyup kurutursanız, iyi bir temizleme aracına sahip olursunuz. Bu kurumuş kabuklarla, özellikle isli ve yağlı mutfak eşyalarınızı ovarken, şaşırtıcı sonuçlar alırsınız.

Yağlı Şişeler Nasıl Temizlenir? 
Önce deterjanla yıkayın. Sonra durulanan şişenin içine sodalı su koyarak sallamaya başlanır. Beş dakika kadar sallanan şişe çalkalanıp bu sefer içine kahve telvesi ilave edilir. Bir süre bu şekilde sallanan şişe kısa bir zaman sonra yağlardan tamamen temizlenmiş duruma gelecektir.

Mutfakta Tıkalı Lavaboların Açılması 
Lastik pompalarla dakikalarca açmak için uğraşmayın. Kaynar sodalı su, tıkalı delikten dökülürse, tıkalı yer hemen açılacaktır.

Soğan Kokusu Ellerden Çıkarılabilir 
Evvelden haşladığınız patatesi mutfaktaki işiniz bitince elinize sürerek ovuşturunuz. Bu işleme beş dakika kadar devam ediniz. Ellerinizdeki kokuları alıp götürecektir.

Mutfaktaki Haşerelerle Savaş 
Mutfakta özellikle dolaplarda dolaşan hamam böceği, karınca gibi haşeratı yok etmek ve bir daha gelmemelerini sağlamak için bu haşeratın dolaştığı yerlere, dolaplara terebentin sürmek kesin yoldur.

Kavanoz Kaplamaları 
Ne kadar zordur sıkışmış  kapakları açmak. Oysa kapağı biraz ocak ateşine veya sıcak suya tutarsanız, kolayca açılır veya kaynar su dolu bir kaba, kavanozu ters çevirip, kapağını sokarak da aynı sonucu alırız. Bir de kavanozun altından kuvvetlice elimizle vurarak da sıkışan kapaktan kurtulabiliriz.

Ekmek 
Ekmekleri düzgün kesmek için bazen zorlanırız, özellikle taze ekmek hemen hamur olur. Oysa bıçağımızın ucunu biraz ateşe tutarsak daha kolay yapabiliriz.

21 Ocak 2012 Cumartesi

Püf Noktaları 6

Pratik Bilgiler

Böreğin kızarması için üzerine yumurta sürülür. Evde yumurta kalmamışsa, biraz yoğurdu bir yemek kaşığı yağla karıştırıp sürün, güzel bir renk olduğunu göreceksiniz

Marulun yapraklarını yıkadıktan sonra bıçakla keserek doğramak yerine, elinizle koparın. Böylece vitamin kaybını önlemiş olursunuz.

Reçel yapacağınız meyveleri iyice yıkayıp kurulamalısınız. Karıştırırken mutlaka tahta kaşık kullanmalısınız. Şekerlenmeyi önlemek için limon tuzu yerine, limon suyu kullanın. Kavanozlara koyduğunuzda iyice soğumadan ve üzerindeki hava kabarcıklarını kağıt havlu ile almadan kavanozun ağzını kapatmayın. Reçellerinizi serin ve karanlık yerde saklayın.

Çikolata sosu hazırlarken içine koyacağınız bir tutam tuz, çikolata sosunun kokusunu daha da belirgin kılar. 

Çikolata sosunun içine biraz kahve eklediğinizde, tadının çok değişik olduğunu göreceksiniz.

Katı haşlanan yumurtaları kolayca soymak için, kaynar sudan çıkardıktan sonra hemen soğuk suya tutun ve bir süre soğuk suda bekletin. Su kabuğun gözeneklerinden girerek soymayı kolaylaştırır.

Mantar sote pişirirken, tencerenin kapağını açık bırakırsanız, hem mantarların sulanmasını hem de kararmasını önlersiniz.

Pişirip sakladığınız yumurtaları, çiğ yumurtalarla aynı yere koyuyorsanız, bunları ayırmanın en kolay yolu çiğ yumurtalar döndürdüğünüzde kolaylıkla dönmezken, pişmiş yumurtalar kendi ekseni etrafında rahatlıkla dönerler.

Yoğurttan daha fazla yararlanmak için suyunun atılmaması gerekir. Yoğurdun tüm vitamin ve mineralleri bu suda bulunmaktadır. Ayrıca, bu su yemeklere ekşi bir tat kazandırmak istenildiğinde de kullanılabilir.

Satın alınıp buzdolabında saklanan yeşil sebzeler bir süre sonra canlılıklarını yitirirler. Tekrar canlı hale getirmek için ise, yıkanıp 10-15 dakika kadar 2 litrelik suya katılmış 1 yemek kaşığı limon suyunda bekletilmesi yeterli olacaktır.

Ekmeğiniz durup dururken dolabında küfleniyorsa, ekmek kutusunu 15 günde bir sirkeli suyla silmek yeterlidir.

Evinizde mayonez yaparken zeytinyağ yerine susam yağı kullanın. Mayonezinizin daha uzun zaman bozulmadığını göreceksiniz. 

Balık çorbası yaparken suyunun daha lezzetli olması için balıkları en az 45-60 dakika kaynatın. Baş ve kuyruk kısımlarının en lezzetli yerleri olduğunu unutmayın.

Karnabahar pişirirken eve yayılan kokudan kurtulmak için pişirme suyuna bir parça tuz ve iki kaşık sirke ilave edip, suyun üzerinde köpük oluşumunu bekledikten sonra, içine sebzeleri atmayı deneyin. Evi saran kötü kokudan eser kalmadığını göreceksiniz. 

Mutfağınıza sinmiş kızartma kokusunu yok etmek için ızgaranın üzerine defne yaprağı, ada çayı yaprağı ve kekik yaprağı koyun. 

Sosislerin patlamasını önlemek için fırın ya da ızgaraya koymadan önce soğuk süte batırmanız yeterli olacaktır. 

Meyvelerin arasına serpiştireceğiniz herhangi bir türden yapraklar onları uzun süre taze tutacaktır. 

Nane, adaçayı ve çekilmiş cevizin pek çok yemekte kullandığınız beşamel sosa çok hoş lezzet kattığını biliyor muydunuz ? Fakat bu aromalı otları, sos pişip ateşin söndürülmesine yakın tencerenin içine ilave etmeye dikkat edin. 

Bayat ekmeği ince ince dilimleyin, üzerine az miktarda süt serpin ve kızgın yağda bir yüzünü kızartın. Ters çevirip üzerine domates ve taze kaşar peyniri koyun. Peynirler erimeye başlayınca üzerlerine kekik ve karabiber serpip sıcak sıcak servis yapın. 

Sıkılmadan önce bir süre soğuk suda bekletilen portakalların daha fazla su verdiklerini biliyor muydunuz?

Tavuk etinizin daha yumuşak, daha güzel kokulu ve daha lezzetli olması için pişirmeden önce tavuğu yarım limon ile iyice ovalayın ve sonra tavuğun üzerine ve içine rendelenmiş limon kabuğu koyun. 

Sarımsakların daha çabuk ezilmesi için cam bir kavanozda ve buzdolabında saklamanız yeterli olacaktır. 

Patlıcan kabuklarını soyduktan sonra içine sirke ve çok az zeytinyağı konmuş suda bir süre haşlayın. Daha sonra istediğiniz küçüklükte dilimleyin ve pilav yaparken içine karıştırın. Göreceksiniz pilavınız çok leziz olacak. 

Fırınınıza sinmiş kötü yemek kokularını temizleyip yerine güzel kokular bıraksın diye satın aldığımız o pahalı ürünler istediğiniz gibi ferah bir koku bırakmıyorsa, size daha pratik ve ucuz bir önerimiz var. Yemek yapmadan önce fırınınızın ortasına yarısı sirke yarısı su ile doldurulmuş bir tava koyun. Fırınınızı birkaç dakika için ısıtın. Daha sonra soğumaya bırakın. Fırınınız umduğunuzdan da güzel kokacak. Eskilerin yöntemleri her zaman en iyi, en doğrudur. 

Bisküvilerin ve kurabiyelerin taze kalması için, teneke bir kaba koyun ve yanına bir avuç pirinç bırakın; bayatlama sorunu ortadan kalkacaktır. 

Elmanın faydaları bitmez. Lahana yemeği yaptıktan sonra evinize sinen ve pencereleri açsanız da çıkarmayı başaramadığınız lahana kokusundan kurtulmak artık çok kolay. Bir elmanın kabuğunu soyup lahananın pişme suyuna ekleyin. Hem koku çabucak yok olacak, hem de lahananın hazmı daha kolay olacak.

Püf Noktaları 5

Pratik Bilgiler

Küçük yanıklar için temiz bir süngeri hafifçe ıslatın buzdolabınızın derin dondurucu bölümüne koyun. Yanmış yerin üzerine hafif hafif kompres yapın.

Ağız kokusu için kahve çekirdeği çiğneyin. 

Arı, sivrisinek sokmalarına karşı kesme şekeri hafif ıslatın sokulan kısmın üzerine hafifçe bastırın, zehri alır ve kaşınmayı, şişmeyi önler. 

Gözlük camlarını gliserin ile silerseniz buğulanmadığını göreceksiniz. 

Ayakkabılarınız ayağınızı sıkıyorsa bir bardak saf alkolü ayakkabınızın içine dökün. İyice derisine yedirin ve giyin. Derisi ayağınıza göre açılacaktır. 

Cam sil ile deri ayakkabılarınızı silmeyi hiç denediniz mi?

Çiçekleriniz için haşladığınız yumurtanın suyunu saksıya dökün. 

Gülleriniz boyunlarını bükerse, ilk önce sıcak suya sonra soğuk suya batırın. 

Sigara küllerini saksınıza koyarsanız yapraklardaki kurt böcek vs. yok edersiniz. 

Kapılarınızı vs. cila yaparken cila olmamasını istediğiniz yerlere vazelin sürün, buralara cila taşarsa bile kuruyunca çok kolay çıkarabilirsiniz. 

Akü başları oksitlenirse cola sürerseniz oksitlenmeyi önlersiniz.

Fareleri kaçırmak için nane yağını bir karton parçasının üzerine sürün farelerin geldiği yere koyun. 

Boya fırçaları sertleşmiş ise kaynamış sirkeli suda bekletin yumuşadığını göreceksiniz.

Elinize yapıştırıcı bulaşırsa asetonla silin. 

Mangal ızgaranızı temizlemek zordur. Ilıkken cam sil ile temizleyin veya ılıkken nemli gazete kağıdına sarın bir müddet sonra sertleşmiş artıkların yumuşadığını göreceksiniz.

Boya kokusunu gidermek için iki büyük baş soğanı soyup ikiye bölün suyun içine atın bunu da kokulu odaya koyun. 

Cam kırıklarını temizlersiniz fakat kıymıkları göremezsiniz bunu da temizlemek için ıslak pamuk imdadınıza yetişir. 

Ağzı dar şişe ve kavanoz temizlemek için içine biraz deterjan, biraz su, bir kasık pirinç koyup çalkalayın.

Balık kokan tavayı limonla bir güzel ovalayın ve yıkayın. 

Kesik limonu nasıl saklarsınız? Küçük bir tabağa toz şeker serpin, kesik tarafı şekerin üzerine gelecek şekilde koyun iki hafta limon kurumadan saklanır.

Patates haşlarken haşlama suyunun içine bir kaşık margarin koyun patateslerin vitaminlerini kaybetmemiş olursunuz.

Soyulmuş patateslerin kararmadan saklanabilmesi için saklanacak kabın içine su, bir tutam tuz koyun. Buzdolabında saklayın gerektiği zaman suyla yıkayıp kullanın.

Dereotunu saklamak için temiz bir havluyu hepsinin üstünü kaplayacak şekilde sarın, bu şekilde naylon torbaya koyup buzdolabına koyabilirsiniz. 

Tazeliği gitmiş, pörsümüş yeşillikleri canlandırmak için iki kaşık limon suyu karıştırılmış buzlu su dolu kabın içine koyun. 1 saat buz dolabında bekletin. 

Yeşil sebzelere renk veren, klorofil maddesidir. Pişirdiğinizde sebzelerin bu yeşil rengi daha az kaybetmeleri için, önce bol buzlu suda bekleterek klorofilin sabitleşmesini sağlayın.

Soğanları kızartmadan üzerlerine biraz un serperseniz, kavururken kararmazlar.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...